'İlk bakışta' (Zizek'ten alıntıdır) Lacan'ın da, Zizek'in de, dertlerini simgelere anlatmak gibi bir takıntısı olduğu kuvvetle muhtemel gibi.. 'Kızım sana söylüyorum -burdaki 'kızım' biz oluyoruz, ama gelinim - simgeler, sizi sizin yönteminizle alt ediyorum- sen anla..' Mesela 'Gerçek imkansızdır' şeklinde ortaya koyuyor Lacan önermesini.. Ve aslında bu şekilde, durumu, karşıt bir simgeselleştirmeye yerleştirerek- gerçeğin imkansız olmadığından bahsediyor.. Peki ya Zizek? Birçok metninin alt metninde anlatıyor olduğunun kendisi olduğu gibi bir hisse kapılmamıza yol açması? Durum, her ikisinin de iddia ettiği gibiyse, ben, ikilinin durumuna basitçe 'şarkılarını simgesel düzende söyleme durumu' veya ileri götürüp 'simgelerle savaş içinde olma durumu' olarak belirttiğimde, gerçeğin ne kadar uzağında olurum? Cevabı rüyamda görürsem onlar kazanır, kaldığım yerden devam edersem de gerçek..
Not: Gerçi her iki durumda da gerçek kazanır (bkz: Yamuk Bakmak, syf. 76-80). - (Düzleştirerek tersleştirmek kadar tersleştirerek düzleştirmek de mümkün, hatta bunun için kavramsal tartışmaların gereği de yok.. )
Not2: Kıssadan hisse, hayatı yaşama biçimimiz paradoks, burdan da yine çıkarız diyalektiğe..
Not: Gerçi her iki durumda da gerçek kazanır (bkz: Yamuk Bakmak, syf. 76-80). - (Düzleştirerek tersleştirmek kadar tersleştirerek düzleştirmek de mümkün, hatta bunun için kavramsal tartışmaların gereği de yok.. )
Not2: Kıssadan hisse, hayatı yaşama biçimimiz paradoks, burdan da yine çıkarız diyalektiğe..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder